Gürün ve Gümüş ile aday adaylarının samimiyetsizliği

Forum Tanrısı

Administrator
Yönetici
“Çimento tesisi” karşıtı Deştinliler ve Yaşam Savunucuları sadece çimento fabrikası yatırımcılarına karşı değil, aynı zamanda CHP’li Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve hatta 27. Dönem Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’e karşı verdikleri hukuk mücadelesini kazanarak Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Raporunu ve buna bağlı olarak Bahattin Gümüş’ün meclis üyelerine bile danışmadan verdiği “Çimento Fabrikası Yapı Ruhsatı”nı iptal ettirme başarısı gösterdiler. Ancak CHP’li Menteşe Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’ne imar planlarını iptal ettiremediler... Çimento Fabrikası ve benzeri doğal çevreyi kirletici, yıpratıcı, yok edici tesislerin kurulmasına kapı açan 1/1000’lik, 1/5000’lik ve 1/25 binlik planların yenilenmesini iki yerel yönetime iptal ettiremeyen Deştin Çevre Platformu, MUÇEP Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi üyeleri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın tasarrufundaki 1/100 bin ölçekli imar planının Deştin Mahallesi ile ilgili “Sanayi Alanı” işaretinin kaldırılması için de önceki gün Muğla Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçe verdi. Çevre hareketinin sözcülerinden Haluk Özsoy, il müdürlüğü önünde“İmar Planlarının yenilenmesi bir 10 yıl daha sonra bu çimento belasının başımıza tebelleş olmaması için bir güvence olacaktır.” derken, hareketin avukatlarından Nuray Şahbudak ta “Sırasıyla bu planların bilimsel gerekçelerle iptali sağlanarak çimento fabrikasını tarihin derinliklerine gömmek istiyoruz.” ifadesinde bulundu... xx xx xx Deştinliler, Bayırlılar ve yaşam savunucuları önceki gün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Muğla 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda değişiklik yapılması veçimento fabrikası yapılmak istenen yerin “Sanayi Alanı” olmaktan çıkarılması için bakanlığın İl Müdürlüğüne dilekçelerini verdikten sonra Müdürlük binası önünde basın toplantısı yaptılar. MUÇEP Menteşe Meclisi Eşsözcüsü Mimar Rukiye Uslu tarafından okunan ortak basın bildirisinde, “Menteşe ilçesi Bayır mahallesi ile Yatağan İlçesi Deştin mahallesi ortak sınırı Tekağaç mevkiinde kurulmak istenen Çimento Fabrikasına karşı verdiğimiz mücadele iki senedir fiili olarak sürmektedir. Mücadelemiz ve açtığımız davalar sonucunda 2 .ÇED raporu da iptal ettirilmiştir. Yerel mahkemenin iptal kararı üst mahkemede de onaylanmakla birlikte, karşı tarafın itirazı sonucu dava Danıştay’da sürmektedir. Danıştay’daki davayı da kazanacağımıza ve 2. ÇED raporunu da tarihin çöplüğüne göndereceğimize inanıyoruz.” hatırlatması yapıldıktan sonra şöyle denildi: “Mücadelede sıra İmar Planlarına gelmiştir. Çimentocuların uyduruk ÇED raporlarıyla tekrar karşımıza dikilmelerini istemiyorsak imar planları iptal edilmelidir. Bunun için bizler Entegre Çimento Fabrikası amaçlı 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planlarının iptali için Menteşe Belediyesi’ne ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne karşı dava açtık. Bu dava sürmektedir. Muğla’nın 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı iptal olduğu için şu an bu konuda yapılacak bir şey yok ama Aydın-Muğla-Denizli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndan çimento fabrikası yerinin “Sanayi Alanı” olarak işaretlenmesi kaldırılmalıdır.” xx xx xx Vallahi billahi anlamakta zorluk çekiyorum... Bahattin Gümüş’ün “Ben yaptım oldu” anlayışı ile verdiği yapı ruhsatına “gerekçe” olarak gösterilen ve hatta şu anda Büyükşehir Belediye Başkanı aday adaylarından olan Süleyman Girgin’in “ÇED sebep ruhsat sonuç” dediği ÇED Raporu’nun iptali için Deştinliler ile yaşam savunucularının Muğla İdare Mahkemesi’nde açtıkları davaya Menteşe Belediyesi de, Büyükşehir Belediyesi de Deştinlilerin yanında “müdahil” olmuşlardı... Bu müdahillik o zaman Genel Başkan olan Kılıçdaroğlu’na karşı göstermelik bir müdahillik miydi? Madem ÇED sebep ruhsat sonuçtu ve ÇED’i iptal eden mahkemenin verdiği kararın gereği olarak da çimentocuların yapı ruhsatı iptal oldu, o zaman bu tesise kapı açan ve Menteşe Belediyesi tarafından yapılmış olan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı neden Menteşe Belediyesi tarafından iptal edilmiyor? Aynı şekilde bu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’na kapı açan ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış olan 1/5 binlik ve 1/25 binlik planların iptaline Başkan Osman Gürün neden karşı çıkıyor... Muğla’da çimento fabrikası ve benzeri tesis istemiyorsanız bu planları iptal edip neden değiştirmiyorsunuz? Çimentocuların yeni bir ÇED raporu ile gelip yeni bir yapı ruhsatı talebinde bulunmalarının önünü neden kesmiyorsunuz? Menteşe Belediye Meclisi’nde 1/1000’lik planın iptaline engel hiçbir neden yok. Şu anda pişkin pişkin Menteşe Belediye Başkanı aday adayı olan Meclis Üyeleri Gonca Köksal (aynı zamanda İmar Komisyonu Başkanı), Hakan Ünsal (aynı zamanda İmar Komisyonu Üyesi) ve Teslime Güven Doğramacı olup bitenler karşısında neden sessizsiniz? Seçilir başkan olursanız, çimentoculara yeni bir ÇED ile yeni bir yapı ruhsatını siz mi vereceksiniz? Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum... Bu ne samimiyetsizlik veya iki yüzlülük anlayamıyorum... Bari Osman Gürün başkanlıktan giderken, plan değişikliğini yaparak ardında yeniden bir çimento ve benzeri tesis kurulma olasılığı bırakmamış olsaydı... Olsaydı da her şeye rağmen hayır dua ile anılsaydı... Ben size ne diyeyim bilemiyorum... xx xx xx MUÇEP Menteşe Meclisi Eşsözcüsü Mimar Rukiye Uslu tarafından okunan basın bildirisinde ise “Tamamen ormanlık bir alanın içinde, tarım için kullanılan su kaynaklarının dibine, zeytinliklerin göbeğine çimento fabrikası yapılması için oluşturulmuş bir ‘Sanayi Alanı’ olamaz. Bugün buraya Muğla, Aydın ve Denizli olarak üç ilimizi içine alan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’ndan Yatağan/Tekağaç Mevkiindeki tapulu arazinin ‘Sanayi Alanı’ olarak işaretlenmesinin kaldırılması için hazırladığımız dilekçeyi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na göndermek için geldik.” denilerek şöyle devam edildi: “Çimentocuların sahibi olduğu Tekağaç mevkiindeki tapulu arazi ‘Sanayi Alanı’ olamaz. Neden? Böyle bir alanın ‘Sanayi Alanı’ olarak gösterilmesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarının hazırlanmasında dikkat edilen Plan, İlke ve Esaslarına aykırıdır. Bu Plan İlke ve Esaslar kısmında özellikle belirtilen; • Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi; • Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi; • Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması; • Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi; • Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması ilkeleri dikkate alınmamıştır.” xx xx xx Basın bildirisinde ayrıca 1/100.000 ölçekli planların “Üst Ölçekli” planlar olduğu, “Alt Ölçekli” planların “Üst Ölçekli” planlara uygun olarak hazırlandığı belirtilirken, Tekağaç mevkiindeki tapulu arazinin “Sanayi Alanı” olarak işaretlenmesinin bu şekilde olmadığı da iddia edilerek “Çimentocu şirket 2006 yılında 1.ÇED raporunu hazırlamış ve 2007 yılında Entegre Çimento Fabrikası amaçlı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarını hazırlayıp, Bayır Belediye Meclisi’nde ve İl Genel Meclisi’nde onaylatmıştır. Ama bu planların 1/100.000 ölçekli planlara işlenmesi 2011 yılında olmuştur. Yani 2007 yılında Alt Ölçekli planlar hazırlanıp onaylattırılmış ve daha sonra 2011 yılında 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarında uyulması gereken Plan, İlke ve Esasları gözetilmeden ‘Sanayi Alanı’ olarak işaretlenmiştir.” denildi. Deştinliler ile yaşam savunucularının mahkemeye verdiği Menteşe ve Büyükşehir Başkanları bunlara ne der acaba? xx xx xx Bölgenin planlarda “Sanayi Bölgesi” olarak gösterilmemesi gerektiği hususunda pek çok gerekçenin ortaya konduğu bildiride söz konusu alanın neden “Sanayi Alanı” olamayacağı da özetle şöyle anlatıldı: “Bahsi geçen alan, üç tarafı kapalı bal ormanı özelliği de olan, verimli orman alanı içindedir. Bahsi geçen tapulu alanın çok yakınında binlerce zeytin ağacı ve tescilli zeytinlik alanlar vardır. Çok yakınında Deştin, Alaşar, Bayır gibi otuza yakın çok sayıda yerleşim yeri vardır. Muğla Merkez İlçe Menteşe’ye kuş uçumu sadece 13 km uzaklıktadır. Bu alanın hemen yanında tarımsal sulama amaçlı kullanılan Bayır Barajı ve Kazan Göleti vardır. Deştin Çayı vardır. Su kaynaklarına yakınlığı ve vereceği zararlar açısından ‘Sanayi Alanı’ olması uygun değildir. Muğla üç termik santralın olduğu bir ildir. Bahsi geçen alan termik santrallerin de duman etki sahasında olduğu için bölgenin yeni bir kirletici tesisi taşıyacak kapasitesi yoktur, bu yüzden ‘Sanayi Alanı’ olarak gösterilemez. Ulaşım ağı olarak düşünülen yollar ‘Arazi kullanım kararlarına’ uygun değildir. Yukarıda özetlemeye çalıştığımız sebeplerden dolayı Aydın-Muğla-Denizli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Tekağaç Mevkii’ndeki çimentocuların tapulu arazisinin ‘Sanayi Alanı’ olarak işaretlenmesi uygun değildir ve kaldırılmalıdır.” xx xx xx Noktayı koymadan son soru: Menteşe Belediyesi’nde meclis üyesi olan başkan aday adayları ile Büyükşehir Başkanı aday adayı olan Süleyman Girgin’in duyarsızlığı ve samimiyetsizliği yanında, bu imar planı değişikliğinin gündeme bile alınmadan reddedilmesi sırasında orada Meclis Üyesi sıfatıyla bulunan ve ağzını bile açmayan bir diğer Büyükşehir Başkanı aday adayı Muhammet Tokat’a ne demeli? ----------------- GÜNÜN SÖZÜ; Gerçekler rahatsız ettiğinde, artık orada olduğunu hatırlayamayacağımız kadar yalan söyleriz. Ama gerçek yine de oradadır. Söylediğimiz her yalanla gerçeğe borçlanırız. Eninde sonunda, o borç ödenir.--Valery Legasov
 
Üst